Gonca Vuslateri, Sırrı Süreyya Önder ile Komşuluk Anısını Paylaştı

Uzun yıllardır kalp rahatsızlığı olan Önder, 15 Nisan’da geçirdiği kalp krizi sonrası Şişli’deki Florence Nightingale Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Tam 18 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi ama bu mücadele 3 Mayıs günü çoklu organ yetmezliği nedeniyle sona erdi.

Sırrı Süreyya Önder’in vefatı yalnızca siyaset sahnesinde değil, sanat ve medya camiasında da derin bir boşluk yarattı. Ünlü isimler birer birer sosyal medya üzerinden taziye mesajları paylaşmaya başladı. Hazal Kaya, “Üzüntümü tarif edemiyorum” derken; Esra Erol, “Çok üzüldüm” sözleriyle Önder’i andı.

İlk tören Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Önder’e veda etmek isteyenler ellerinde karanfiller, yakalarında onun fotoğraflarıyla alanda toplandı. En yürek burkan an ise kızı Ceren Önder Kandemir’in konuşmasıydı. Geçen hafta babasına yazdığı mektubu tören alanında yüksek sesle okudu:

“Baba, hayatımın bütün renkleri gitti. Benim bildiğim hayat bitti.”

Cihangir günlerinden bir anıyla başlayan paylaşımında, Önder’in sinema sevgisinden, hayatı yorumlayış biçiminden ve içindeki mizah dolu ruhtan bahsetti.

“Sırrı abi donanımı, sinema ve insan sevgisiyle öyle doluydu ki… Dinlemesi çok keyifli ve gülmemek imkansızdı. ‘Gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir’ der şiir. Sırrı abi şiiri seven bir ruhtu.”

Gençlik yıllarında ideolojik olarak sık sık ters düştüklerini ama buna rağmen hep sohbet ettiklerini anlatan Vuslateri, sözlerine şöyle devam etti:

“Yaşım 25. ‘Sırrı abi saçmalama. Ne işin var senin bu meselede’ derdim. Şimdi 40 yaşıma merdiven dayadım, ebeveyn oldum. Artık bazı şeyleri daha iyi anlıyorum ama sen gittin. Bu sefer de ölüm konusunda anlaşamadık seninle… Ve ben yine aynı şeyi söylüyorum: ‘Ne işin var senin bu saçma sapan meselede?’”